Ocak 21, 2013

Odd ve Ayaz Devleri ~ Neil Gaiman


Odd ve Ayaz Devleri raflardaki yerini Perşembe günü aldı; ben de gittim onu raftan aldım. İsim Neil Gaiman olur da ben kurtlanmadan durabilir miyim?! Nasıl bir yorum olması gerektiği konusunda kararsızım, açıkçası. "Gaiman ne yazsa okunur," düşüncesi ile alelacele edindim ama ne kadar tatmin oldum/oldum mu, emin değilim.

Elbette, Gaiman-severlere "Nereden de aldım, parama yazık!" dedirtecek satırlar değil; fakat doyurucu bir kitap olmadığı konusunda okuyacak çok kişiyle hemfikir olacağımızı düşünüyorum. Öncelikle fizikî nedenlerden ötürü doymadım: Odd ve Ayaz Devleri yalnızca 96 sayfadan ibaret! Tadımlık desek yeridir yani. Bunun dışında hitap ettiği yaş kitlesini oldukça fazla düşürmüş bu kez Gaiman. Mezarlık Kitabı -hattâ daha net bir örnekle- Koralin'de Neil Gaiman çocuklara sunduğu kurgularla bizleri de doyurabiliyordu, bize de hitap ediyordu. Odd ve Ayaz Devleri'nde bu durum söz konusu dahi değil.

Şöyle çat pat içerikten bahsedeyim diyorum; beş cümle kursam size kitabı aldıracak herhangi bir merak unsuru kalmayacak. Öyle altı doldurulmamış olaylardan oluşmuş ki Odd ve Ayaz Devleri, her şey o kadar anî ve pat diye olup bitiyor ki... Tıpkı çocuk masalları gibi. Hoş kitap zaten öyle; ben kendi adıma Gaiman'ın bütün kitaplarını yutmuş ve ona aç biri olarak beklentimi yüksek tutmuştum.

Ne yapalım, konuya geçelim:

Odd on iki yaşında bir erkek çocuğu. Babası, Vikinglerin düzenlediği bir deniz seferi sırasında atlardan sorumlu kişi olarak suya düşen bir atı kurtarmak için denize atladığında ölüyor. Annesi de yedi çocuk sahibi Şişko Elfred ile yeniden evleniyor. Odd'dan ve onun kırık ve topal ayağından hoşlanmayan Elfred yüzünden Odd sık sık babasının ahşap kulübesine gidiyor. Yine böyle bir gün Odd artık kulübede kalıcı olarak kalmaya karar vermişken Tilki ile tanışıyor. Tilki onu, pençesi ağaca sıkışmış arkadaşı Ayı'yı kurtarabilmesi için onu takip etsin diye çağırıyor. Odd burada Ayı ve Kartal ile de tanışıyor.

Kitabın ilerleyen sayfalarında bu üç hayvanın Odin*, Thor ve Loki olduğunu öğreniyoruz: Evet evet, Tanrı olanlar!

Bir Ayaz Devi'nin Loki sayesinde Thor'un çekicini ve tanrılar şehri Asgard'ı ele geçirmesi, bu üç tanrıyı da hayvana çevirmesi ile olaylar buraya geliyor. Ayaz Devi tanrıları Odd'un köyüne sürgün etmiş, tanrılar Odd'un yardımıyla şehirlerini geri alacak. Üstelik kitapta bununla ilgili ne hoşa gidecek bir-iki diyalog ne de Odd'un, "Yarın Asgard'a gidiyoruz!" cümlesinden fazlası var.

Asgard'da Odd kesinlikle hiç kimseden yardım almadan, tanrılara müdahale ettirmeden ve daha önce hiç görmediği bir yaratığa karşı zerre kadar korkmadan Ayaz Devi'nin yanına gidiyor. Adını söyledikten sonra kurduğu ilk cümle ise: "Ayaz Devleri'ni Asgard'dan atmaya geldim!"

Devin ayak parmağı kadarsın, adama, "Hadi len oradan!" derler yani. Ama yok. Odd Ayaz Devi'ni hâllediyor. Nasıl? Konuşarak. Medenî medenî.

Dev gidiyor, tanrılar Asgard'a kavuşuyor, güzelliği dillere destan Leydi Freya Odin, Thor ve Loki'yi eski hâllerine çeviriyor; söylememe gerek var mı bilemedim: Odd'un ayağına da müdahalede bulunuyor tabiî. Mutlu son. **

*Her şey Amerikan Tanrıları'ndan sonra Odin'i böyle yavan tasvir etmeye gönlümün elvermemesi yüzünden olmuş olabilir.
** Fazla yetişkin yorumu oldu, ben de fark ettim. Neil Gaiman açlığı işte efendim. Başa vuruyor. Aslında bir tadımlık roman için tadı gayet hoş bir kitaptır, okuyunuz.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Hera Eheres. Blogger tarafından desteklenmektedir.