Ocak 19, 2013

Kıyamet Gösterisi ~ Neil Gaiman - Terry Pratchett


Hayli yoğun geçen final haftasının sonunda kendime ayırmaktan başka hiçbir planımın olmadığı bir buçuk aylık zaman geldi çattı! Tatilin bu ilk günü coşkusunu Kıyamet Gösterisi ile başlatmak gerektiğini düşündüm. Yoğun sınav günlerinden, çalışma ortamından kısa bir süreliğine kurtulmuş ve nefes almak için kitap okumaya ihtiyaç duyan herkes için şahane bir alternatif, Neil Gaiman ve Terry Pratchett'ın ortak mahsulü olan Kıyamet Gösterisi.

Orjinal adı Good Omens olan kitap yurt dışında yayınlandığında hayli ses getirdi. İthaki kitabı Kıyamet Gösterisi adıyla basmadan önce kitap Salyangoz Yayınları'ndan Bir Kıyamet Gösterisi adıyla çıkmıştı; okumuş olanlar yanılmasınlar efendim.

Arka kapakta şunlar yazıyor:

"1655 yılında yazılmış ve şimdiye kadarki en doğru kehanet kitabı olan Cadı Agnes Çatlak'ın Dakîk ve Kat'î Kehanetleri'ne göre, Cumartesi günü dünyanın sonu. Önümüzdeki Cumartesi. Akşam yemeğinden hemen önce. İyilik ve Kötülük orduları toplanıyorlar. Her şey Büyük Plan'a uygun ilerliyor gibi. Yalnız ufak bir pürüz var. Birazcık müşkülpesent bir melek ile sefahat düşkünü bir iblis yaklaşan bu coşku dolu ânın gelişini hiç de iple çekmiyorlar. Ha unutmadan, birileri Deccal'i yanlış yere yönlendirmişe benziyor."
Kitabın öne çıkan kahramanları, arka kapakta ve üstte yazılı olduğu gibi Aziraphale ve Crowley. Aziraphale bir melek ve aynı zamanda da yarı-zamanlı bir kitap sahafı. Crowley ise düşmekten çok gezine gezine aşağı inmiş bir melek. Yalnızca bu cümlelerden de anlaşılabileceği gibi, kitap fantastik olduğu kadar içinde mizah da barındıran size keyifli bir okuma sunacak satırlarla dolu. Mahşerin Dört Atlısı'nı hiç motor kullanırken tasvir etmek aklınıza geldi mi? Görünen o ki Neil Gaiman'ın edebî muhteşemliği ve Terry Pratchett'ın mizahî zekâsı bu tasvirde ve daha nicelerinde çok başarılı!

Kitabın yirmi yedinci sayfasında,

"Bir bezelye ve üç bardakla yapılan takip etmesi oldukça zor bir numara vardır. Şu anda, bir avuç bozukluktan daha fazlası uğruna buna benzer bir oyun başlamak üzere.

El çabukluğunu takip edebilmeniz adına metnin akışını biraz yavaşlatacağız," cümleleri yazılı.

Bezelye ve üç bardak numarası hepimizin bildiği bir oyun; fakat satırlara aktarılmış hâlinin de bu denli takip edilemez kurgulanışı beni hayran bıraktı! Kıyamet Gösterisi'nde unutamadığım takdirlerimin en başında bu satırlar gelir. Kitapta geleceğin Deccal'i hastanede doğmayı bekleyen bir bebek. Ve tüm dünyanın kaderi olan bu bebeği doğru ellere kavuşturmayı bekleyen herkes hastanede pusuda. Deccal ile aynı anda doğmak üzere doğumhaneye alınan iki bebek daha var. Herkesin yapacağı gibi, kitabın bu sayfalarını, sonunda, "Hihi, ben biliyorum gerçek Deccal'in kime gittiğini," diyebilmek için o kadar dikkatli okuyorsunuz ki yine de aklınız karışmadan edemiyor.

Kıyamet Gösterisi toplam yedi bölümden oluşan 410 sayfalık bir kitap. "Başlangıçta" ve "On Bir Sene Önce" ilk iki bölümünün dışında kalan bölümler "Çarşamba", "Perşembe", "Cuma", "Cumartesi" ve "Pazar" şeklinde. Yorumumu dikkatli okuduysanız eğer, "Nasıl yani, Pazar?" dediğinizde kulaklarım çınlayacak. Bir "Pazar" bölümü olmasını sağlayacak kurgunun ne olduğunu merak ettirebildiysem Kıyamet Gösterisi'nin çok fazla vaktinizi almayacağını, aksine kitabı kapattığınızda neden bu kadar çabuk bittiğini sorgulayacağınızı da söylemem gerek.

Çok fazla karakter barındıran kitapta hiçkimse, üzerinde ciddi ciddi düşünülmeyip es geçilmemiş. Her karakteri "karakter" yapan detayların, birini diğerinden farklılaştıran unsurların uzuun betimlemeler verilmediği hâlde farkında olabiliyoruz. Her bir karakter ayrı güçlü, ayrı sağlam. Bu noktada çevirmenin de hakkını kesinlikle saygıyla vermek lazım: Niran Elçi yine harikalar yaratmış!

Eğlenceli birkaç gün geçirmek, hem fantastiğe hem mizaha doymak için Gaiman ve Pratchett'a bir şans tanıyın; "İyi ki," diyeceksiniz!

0 Yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Hera Eheres. Blogger tarafından desteklenmektedir.